Zorunlu şeyleri sevmem, ama zorunda olmak başka. Saçmalamayı severim, ah bir de edebiyatı. Sizi edebiyetle seviyorum. Ekran klavyesini de severim tabii, 5 saat sürse de 2 cümle yazmak yine de kalkıp klavyeye uzanmaktan iyidir. Üşengeç değilim aslında, sadece üşenmeyi severim. Düşünmeyi, dinlemeyi... Birini, yalnız birini... Hadi Küçük Prens, gezegenine dön ve yolda Kara Balık'a sevgilerimi ilet.
12 Ekim 2011 Çarşamba
Mantıklı.
Bakıp bakıp güldüğüm, ama esasen düşündüğüm bir resim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder