Aralık da geldi gidiyor. Aralık'ı bırakın, 2011 yılı gidiyor.
Ne kadar değişik bir sene değil miydi bu?
Yok hayır, daha önümüzde 20 gün varken ve hayat aslında her saniye değişiyorken bir 2011'e veda ya da 2011 nasıl geçti yazısı yazacak değilim.
Sabah kalktım ve düşündüm de ne kadar acı çekiyor kelimelerim. Yani aslında hepsinin gülümsemesi varken, hepsi düşmüş bir hüznün peşine gidiyor. Hüzün de diyemem aslında, bir garip, insanız.
Sadece aslında neşeli bir insan olduğumu belirtmek isterim. Hayat mutsuzlukla harcamak için çok uzun ve hayat mutsuzlukla harcamak için çok kısa. "Hayat kısadır kuzucuklarım, yine de uzundur kuzucuklarım."
Kelimelere dokunmak ve gece yarıları insanı böyle yapıyor sanırım.
Ama hayır! Aşkı, sevgiyi, dostluğu inkar edecek değilim. Sevdim, bir ömür seveceğim hissetmeyi. Çok şükür.
Bugün yılın son dolunayı var ve ay tutulması. Değişik bir gün tadını çıkaralım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder